Vizeye girmeden önce bu forumdan çok yardım aldım. O yüzden biraz gecikme ile de olsa anlatmak istedim olur da bir arkadaşa faydam dokunur diye.
Benim görüşmem 13.30 da idi. Fakat ben ''Belli olmaz. Burası İstanbul '' diyerek 10:00 da çıktım Maltepe' den. Konsolosluğun önüne vardığımda saat 11:30 u gösteriyordu. Konsolosluğun tam karşısında ki cafe de oturdum ve beklemeye başladım. Orada beklerken aynı saatte görüşmemiz olan bir arkadaşla tanıştım. Şansa bakın ki aynı memleketli çıktık O arkadaş daha önce sanırım 3 kez gitmiş. Bu dördüncü olacakmış. O' nun tecrübesine dayanarak bir kaç soru sordum ona. İngilizcem çok iyi değil fakat ortalamam iyi sayılır dedim. O' da ortalamamı duyunca kesin alırsın rahat ol yeter ki dedi. Yardımcı oldu sağ olsun. Endişeli olduğumu o da farketmiş olmalı ki rahat olmamı kolay geçeceğini söyledi. Biraz olsun içim rahatlamıştı.
Ne' den sonra konsolosluk görevlisi 13:30 randevusu olanları çağırdı. Sıraya girdik. ismimizi kontrol ettikten sonra, binaya girmek için kapının önünde sıra olduk tekrar. Bu sırada bir görevli belgelerinizi düzenliyor.. Binaya ikişer gruplar halinde alıyorlar ve almadan önce tekrar bir daha isim kontrolü yapılıyor. Binaya girdikten sonra x ray den geçiyorsunuz ve vize görüşmesinin olduğu 'VA' isimli kata çıkıyorsunuz. Asansöre binmeden önce belgeleriniz tekrardan bir görevli tarafından sıraya konuluyor ve asansöre binip va katına geldikten sonra salona giriyorsunuz. Kapıya açar açmaz hemen karşınzıda bir görevli belgelerinizi istiyor ve size bir numara veriyor. Bundan sonrasını çok hatırlamıyorum emin olun Fakat numaram ikinci yandığında parmak izi vermeye gittim ve görüşme için sıra beklemeye başladım. Numaram yandı ve gülerek 11 numaralı gişeye yaklaştım.
Ben:Merhaba. Nasılsınız?
Consul:Teşekkürler. Sen?
B:Bende iyiyim teşekkür ederim.
C:Amerika' da nereye gideceksin?
B:Millsboro Delaware.
C:Ne iş yapacaksın?
B: McDonalds da çalışacağım.
C:Peki orada neler yapacaksın?
B:Patates kızartacağım hamburger hazırlayacağım bunu gibi.
C: Anladım. Burger King' i biliyor musun?
B:Evet biliyorum
C:Hangisini seversin?
B:ELbette McDonalds
C:Süleyman da ne okuyorsun? ( Okulum süleyman demirel üniversitesi)
(Ben burada nedense okulumun ismimin geri kalanını söylememi istediğimi anladım )
B: Süleyman Demirel
C: Bölümün?
B:Özür dilerim. Maden mühendisliği okuyorum.
C: (burada ya zor mu diye sordu ya da farklı mı diye sordu)
B:Evet fakat eğlenceli
C:Bunu okudun mu? İnsan hakları ile ilgili olan belgeleri gösterdi
B: Evet. Hatta acil durumlar için arayacağım numara 888 37 37 888
C:Tamamdır. Ayrıca 911.
B: Evet. Biliyorum.
C:Tamam vizen onaylandı iyi tatiller.
Bu kadar arkadaşlar. ben buraya işi sadeleştirerek yazdım. Mülakat anında bu kadar seri değildim ve neredeyse bütün soruları ikinci kez sordu anlamam için. Bende o sorulara hep ı m sorry diyerek başladım. Mülakat anında baya umutsuzdum fakat bunu karşı tarafa belli etmemeye çalıştım. Gözlerinizin içine bakıyorlar kesinlikle verdiğiniz cevaplar ikinci planda ilk olarak anladığınız hissini karşı tarafa vermelisiniz. Güler yüzlü olan rahat olun karşı taraf sizi endişeli gördüğünde sizi yatıştırmak için uğraşmıyor daha fazla soru soracaktır emin olun.
Bir tavsiyem iki konudan biri iyi olmalı gibi. Demek istediğim şu: Eğer ortalamanız düşükse sizden ingilizce bekliyorlar. İngilizceniz iyi değilse ortalama devreye giriyor. Şunu söylemek isterim ayrıca hem forumlardan okuduğum hemde orada gözlemdiğim kadarıyla ortalama iyiyse iyi bir farkla başlıyorsunuz mülakata. Benim ortalamam 3,03 ama ingilizcem kötü. Büyük biri ihtimalle ortalamam düşük olsaydı vermeyecekti.
Size tavsiyem lütfen rahat olun ve karşı tarafın gözlerinin tam içine bakın onlara o özgüveni verin.
Ayrıca eğer vaktiniz varsa istinye de oturup bir balık yiyin. Balıklarının neden meşhur olduğunu anlarsınız. Hemde bir de vizeyi almışsanız baya bir lezzetli oluyor benden söylemesi.
İnşallah herkes için hayırlı olur. Herkese şimdiden başarılar
Bookmarks