o günlerde içimde yanıp sönen bir O DEĞİLDE AMERİKADAYİM BEAA bu sese eşlik eden pis birde sırıtma vardı elbette

ilk haftamın neden bukadar uzun surdugunu merak edenlere bence en buyuk heyecan orada saklıydı

ertesi gün kurulum vakti geldi sabah 8..aksam 5-6 ya kadar suren kurulumdan sonra işin asıl ağır kısmının henuz gelmedıgını anlamıstık

neyse efendim o haftayı şöle böle atlattık ki içimde hala 2 türkün geleceği ihtimali vardı -gelmediler efendim..hiç gelmediler

o şirin kasabadan sonra daha şirin olan bir köye gittik.. köy mü dedim evet köy 100 kişinin yaşadığı dorchester adlı bir village işte..

gariptir dostlarım köyde sadece bir bar ve iyi bir kütüphane vardı..ama market yoktu.. kütüphanelerde hep aynı tip büyük ve işilevseldi.yani koltuklar vardı sandalyeden bahsetmiyorum gerçekten 2 kişilik koltuklar ve üzerinde pike(battaniyenin ufağı) vard.yani uzanarak(abartmadan) interneti kullanabilir kitap okuyabilirdiniz.
ayrıca ücretsiz film kiralanabiliyordu kütüphanelerden..