Evet vizemi kaptım(çok büyük ihtimal)geldim.
Hemen anlatayım sabah 6da çıktık yola arkadaşla arabayla yollarda toplam 4 araba falan gördüm ve 30dkda konsolosluktaydım. Çok erken gittik anlıycanız neyse sarıyer börekçisi aradık zaten hep merak etmişimdir böreklerini şu sarıyercilerin. Kahvaltımızı ettik rahat rahat ve tekrar konsolosluğa doğru yol aldık.
Heyecanın h si yok ama uykunun u su gırla bende haliyle sabah 5,30da sabah ezanıyla dikilmiştim ayağa. Girişte biraz sıra vardı yaklaşık 35 kişi kadar.2şerli 3çerli almaya başladılar bizi.Bende hala heyecan yok bu ne rahatlık bir anlasam. Neyse içeri girdik evraklarımız check edildi cüzdanımı bıraktım ve öylece konsolosluk katına doğru yol aldım girişe girer girmez adam beni durdurup alicem elverdi misin dedi? Biraz heyecan oldu noluyoruz dedim cüzdanınızı dışarıda bırakmışsınız dedi,normaldir dedim bu hafızayla hafif balıklık vardır da bende...
Neyse sıramızı aldık sıra geldi evraklarımız alındı 7.gişedeki nazik bayan tarafından.ve dışarda beklemem söylendi tekrar nazik bir sesle. Görmelisiniz hepsi nezaketten kırılacak neredeyse.Parmak izi için sıramızı bekliyoruz.Sıram geldi tekrar bir bayan sırasıyla önce sol 4 parmak sonra sağ 4 parmak ve baş parmaklar diyerek aldı parmak izimizi. Sırayı karıştırmayın ki ing. pratiğiniz çok yoksa ayrıyetten konuşmaya mecbur bırakmayın kendinizi.
Sıra geldi asıl görüşmeye...diyesim geliyo da asıl görüşme de sayılmaz aslında çünkü inanın 45dk evrak işlemlerini bekleyip 30snde vize almak koydu.
Neyse gişede görüşmeye gittik speakerdan duyuyoruz camın arkasından söylenenleri. Uzun siyah saçlı topluca esmer tatlı genç bir bayan sırasıyla şunları sordu:
Hello how r u? faslından sonra:
-Why are you going to the US?
ME: Work and travel...
-Where will you be going in the US?
ME:New Jersey,Atlantic City
-What will you be doing there?
ME:Chair ride. (KAfa salladı ok manasında)
-What do your parents do?
ME: they are both retired.
-What were they doing before retiring?(tarzı bir soru)
ME:MY father was working in türk telekom and my mother was housewife.
-Have you ever traveled outside turkey before?
ME:No.
-Do you have any friends or relatives in the US?
ME:No.(tabi yalan, bir uzaktan akraba ve vizeye gittiğim arkadaşımın abisi orda )
-Where do you study? tarzı bir şey sordu ama soruyu tam anlayamasam da üniversitemi sorduğunu anladım ve;
ME:Istanbul Kultur University.
-What do you study?
ME:English literature and arts. Şİmdi gelen soruyu kadın herkese sordu ki çok ilginç bir soru;
-Why? sanane arkadaşım diyesim geldi de neyse dedim
ME:I chose it at high school and I like english also I want to be an english teacher dedim ve arkasından is the reponse enough? diyesim geldi ama yine kaşınmayayım dedim:P
Sonraki soruyu herhalde bir bana sormuştur:
-What is your favourite novel in english literature?
hesitated a moment then I replied:
ME:Wuthering HEights(türkçede Uğultulu Tepeler ismiyle geçer ki hiç sevemedim romanı geçen dönem işlediğimiz için ilk aklıma o geldi )
Tekrar aynı ilginç soru:
-Why?
ME: I dont know I think I like romance. (yine baş salladı)
-Did you read Pride and Prejudice(ingiliz edebiyatının en bayık ama en popüler romanı)
ME: Of course I also watched the movie. (gülümsedi gayet seviyeli bir şekilde ve sustu baktı ki uzatsa edebi analize giricez...)
En son "thank you send us your ds-2019 form and sevis payment" dedi.
Eyvallah dedik "have a nice day bacım" "thanks you too" dedi ve pılımı pırtımı toplayıp geldiğim yoldan geri döndüm atladık arabaya geldim evime.
NEyse çok yazdım birkaç komik olay oldu başkalarıyla onları da yazarım tekrar.
Ayrıca sorusu olan sorabilir