Sözlük Kullanmayý Öðrenin

Mutlaka Ýngilizce''den-Ýngilizce''ye sözlük kullanýn. "Nasýl olacak?" dediðinizi duyar gibiyim. Çünkü bu, benim çok sýk karþýlaþtýðým bir sorudur. Öncelikle seviyenize uygun bir sözlük alýn. Evde bulunan herhangi bir sözlük iþe yaramayabilir. Sözlük, dil seviyenizin çok üzerinde olursa bir sözcüðün çok farklý anlamlan ile karþýlaþabilirsiniz. Hatta açýklamasýný anlamak için tekrar sözlüðe gerek duyarsýnýz. ''Bu nedenle pek çok kiþi, Ýngilizce karþýlýklý sözlüðe bakmaktan nefret eder. Çünkü anlamaz. Oysa seviyeye uygun sözlük alýnýrsa bu durum oltadan kalkar.

Sözcüklerin yanýnda parantez içinde phonetic transcription (ses alfabesi) vardýr. Bu bilgi, genelde sôzlük1erin ön sayfasýnda açýklamalý olarak verilir. Bunu iyi kullanýrsanýz, öðrendiðiniz yeni sözcüðün nasýl telaffuz edildiðine de vakýf olursunuz. Ýngilizce, yazýldýðý gibi okunan bir dil olmadýðý gibi vurgulamasý da ana dilimizden farklýdýr. Yanlýþ vurgu, sözcüðün anlamýný deðiþtirebilir. Bir kelimenin anlamýna bakarken, vurgunun hangi hece üzerinde olduðuna dikkat edin. Örneðin çok temel sözcükler olduðu halde hala bazý sözcükler vurgu hatasý yüzünden çok yanlýþ söylenmektedir. Bear-beer hatasý oldukça yaygýndýr. Denemek için isterseniz bir sözlüðe bakýn. Bakalým siz vurguyu doðru kullananlardan mýsýnýz?

Kelimenin tekil, çoðul hali, yapým ve çekim ekleri, hangi sözcük öbeðiyle kullanýldýðý gibi çok deðerli bilgileri de sözlükte bir bakýþta görebilirsiniz. Sözcüðün Ýngilizce açýklamasýyla birlikte örnek cümle verilmesi, öðrenen kiþinin yazýnýn baþýnda vermiþ olduðum bölge-alan metaforunda sözü edilen Ýngilizce alanýný geniþletecektir.

OLUMSUZ ÝNANÇ VE DÝL KALIPLARI

Olumsuz inanç ve sýnýrlayýcý dil kalýplarý da Ýngilizce konuþmanýn önündeki bir diðer engeldir. Geçmiþte yaþanmýþ olumsuz bir deneyim, arkadaþlarýn yapýlan hataya gülmesi, öðretmenin hata yapýldýðý zaman kýzmasý, sabýrsýzlýk göstermesi, hatanýn düz***ilme biçimi, anne babanýn "Bu kadar para verip özel okula gönderiyoruz, hala konuþamýyorsun." þeklinde konuþmasý gibi farkýnda olmadan yapýlan kimi hatalar, bazý kiþilerde yetersizlik duygusu ve kendine güvenin yitirilmesine yol açar.

Kaðýt üzerinde Ýngilizce bilgisi yeterli olmasýna raðmen konuþma güçlüðü çeken kiþi sayýsý çoktur. Bu durum, bir tür sahne fobisine benzer. Bu kiþiler Ýngilizce konuþmak için aðýzlarýný açtýklarý zaman herkesin kendilerini dinlediði, hatalarýný bulacaklarý, gülünç duruma düþecekleri korkusunu yaþarlar. Aðýzlarý kurur, zihinleri daðýlýr, kalp atýþlarý hýzlanýr, ve Ýngilizce konuþmak çok sýkýntý veren, bunaltýcý bir deneyim olur. Bu tür korkulan aþmak için hataya bakýþ açýsýný deðiþtirmek gerekir.

“Hata yapmak , öðrenme sürecinin doðal sonucudur.” Ýlkesini kabul edersek, hatalar bizi geliþtirir. Bu durumda “Hatalar” rehber görevi üstlenir. Bizi yönlendirir. Hangi “alanda” hata yapýlýyorsa “o” alan güçlendirilecek “öncelikli alandýr”.

Bu arada, beyin tesadüfi hatalar yapar. Bu çok doðaldýr. Bunlarý bir süre sonra kendi kendine düz***ir. Doðru kayýtlarý aldýkça, yanlýþlarý ayýklar. Siz beyne doðru kayýtlar vermeye devam edin.

ASLA PES ETMEYÝN