Öncelikle şunu söylemem gerek, sabit bir yerinin olup olmaması sana bağlı değil, tamamen menejerin kararı. normalde herkesin yeri sabittir aslında; kalabalığa göre 1-2 kişi patates yapar, 3-6 kişi masada hamburger hazırlar paketler, 1-4 kişi etleri pişirir, 1-2 kişi kızartmaları yapar(nugget tarzı), 1-4 kişi kasada sipariş alır, ve 2-4 kişi de otomobilden sipraiş alıp teslim eder(bu son kısım her şubede yok)
sabit işler bunlar (ki başka bir başlıkta hepsini detaylı olarak anlatmıştım)
bunun haricinde yapılan işler de var, bunlar;
bulaşık yıkamak, etrafı paspaslamak, süpürmek ve biten malzemeleri yeniden dolaba doldurmak... bunları görevli menejerin o anki ruh haline göre kim daha az iş yapıyorsa, o yapar. o yüzden böyle durumlarda kesinlikle menejerle göz temasından kaçın
bunların içinde kolaylık/zevk açısından sıralama yapmak gerekirse
iyiden kötüye;
kasiyerlik>masa>etleri pişirme>kızartma yapma>patates kısmı
fakat çalıştığın yerin yoğunluğuna bağlı olarak da değişen bir durum bu, o yüzden kesinlikle şu iyidir bu kötüdür diyemem... çünkü ilk çalıştığım yerde ortalama 4-5 kişi çalışıp gayet güzel idare edebiliyorken, ikinci çalıştığım yerde 15 kişi yeterli olmuyordu, ve biraz iğrenç olacak ama, alnından ter damlarken onu bile silemeyecek kadar meşgul olmak nedir ben bunu orda öğrendim
kasiyerliği önermemin sebebi, hem sıcak değil, hem sürekli konuşma fırsatın var, hemde özgürsün karışanın yok...
patates kısmını önermememin sebebi, hem elin yüzün tuzdan dolayı 1-2 ayda fizyolojin değişiyor, hem çok sıcak hem de tek başına çalışmak zorunda olduğun için yoğun olunan zamanlarda yaşam enerjin sömürülüyor...
bunun dışında kızartma kısmını da çok önermiyorum, çünkü angarya işlerin hepsini buradaki adam yapar... çünkü aktif hareket gerektiren bir iş olmadığı için(saniyelerin geçip sepeti yağdan çıkartıyosun) süpürgedir, getir-götür işleridir hep sana kalır...
bulaşık yıkama kısmını kesinlikle öneriyorum; benim en büyük intikam aracımdı; giyiyosun su geçirmez kıyafeti(isminin cafcaflı olmasına bakma bildiğin çöp poşeti) alıyosun eline su tabancasını, bütün herkese su fışkırtıyosun, ve kızarlarsa da "aaa, sana mı geldi, özür dilerim" diyosun, ve bütün günün yorgunluğunu atıyorsun...
et pişirme bölümü kişiye göre değişir; yoğun bir yerde çalışıyorsan biraz yetenek gerektiren bir bölüm, el çabukluğu ve hız özellikle...her 4 dakikada 60-70 tane köfte pişirmek biraz kasıyor saatler boyu yapınca.... ama bu işi aksatmadan yapanlar kesinlikle saygı görür şirket içinde
demeye çalıştığım eğer işinden zevk almaya çalışan biriysen, yani "aman geldik amerikan köleliği yapıyoz....." demeyip işi eğlenceye vurursan iş çok zevkli...





					
						
					
					
					
						
  Alıntı
Bookmarks