Work and Travel
Toplam 20 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 20 arasi kadar sonuc gösteriliyor

Konu: Acýsýyla tatlýsýyla bir WAT hikayesi (WAT 2009)

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    2.944
    Tecrübe Puaný
    26

    Standart Acýsýyla tatlýsýyla bir WAT hikayesi (WAT 2009)

    "Bu içeriðin tüm haklarý þahsýma aittir. Ýzinsiz kopyalanýp farklý yerlerde yayýnlanmasý veya basýlmasý durumunda hukuki haklarýmý saklý tutacaðýmý bildiririm."

    Acýsýyla tatlýsýyla bir WAT hikayesi (WAT 2009)


    WAT 2008’in su gibi akýp gitmesinden sonra merakla ve dört gözle beklediðim 2009 yazý yavaþ yavaþ yaklaþmaya baþladý. Bir yandan çalýþma hayatý, bir yandan okuldaki son senenin ve final sýnavlarýnýn yaratmýþ olduðu stres çoðu kez “ amaaan ne olursa olsun artýk” dedirtse de bana, hiçbir zaman WaT hayallerinin dýþýna çýkamamýþýmdýr. Bu hayaller belki de son kez yaþayacaðým bu yazýn en mükemmel þekilde geçmesi için gereken ne varsa yapmamý saðlýyordu. Bir çok öðrenci ikinci senesinde ayný yere gitmektense farklý yerlere gitmeyi yeðlese de, ben ýsrarla 2008 yazýnda gittiðim New York eyaletinin Lake George kasabasý üzerinde duruyordum. Niye durmayayým ki? Çok güzel anýlarla geride býraktýðým 2008 yazý, doða harikasý mükemmel bir kasaba ve orada edindiðim arkadaþlýklar üstüste eklenince aslýnda fazla düþünmeme de gerek kalmýyordu. Bu sitede beni tanýyan arkadaþlar az çok bilirler. Her zaman bu programa yalnýz katýlma fikrini gütmüþümdür. Ancak insanýn hayatýnda bazý deðiþkenler olabiliyor ve bunlarýn ne zaman su yüzüne çýkacaðý belli olmuyor. Benim deðiþkenim hiçbir zaman kýramayacaðým bir arkadaþýmýn benimle geliyor olmasýydý. Gereksiz bilgilerle introduction kýsmýný da uzatmak istemediðimden hemen neler yaþandýðýný özet olarak paylaþmak istiyorum.

    Yolculuk baþlasýn !

    12 Haziran’da son final sýnavlarýný verdikten sonra Eren’le benim ülkede sadece 1 günümüz kalýyordu. Tüm hazýrlýklarýmýzý bu 24 saat içerisinde tamamlayýp ülkedeki son gecemizi geçirdik. 14 Haziran sabahý Atatürk Havalimanýna geldiðimizde çok büyük bir heyecan yoktu üzerimde açýkçasý. Ancak yanýmdaki arkadaþýma bakýyorum, ister istemez garip haller alýyor yüzü, verdiði tepkiler... Check-in’den geçiyoruz ve doðru Free Shop’a. Yine istediklerimizi net olarak alamýyoruz. 1’er karton sigara ile yetinmek zorunda kalýyoruz. Uçaktaki yerlerimizi aldýktan sonra artýk WAT 2009’un resmen baþlamasýný, uçaðýn kalkýþa geçmesini bekliyoruz. Ayný uçakta birçok öðrenci, birçok farklý amaçla ABD’ye seyahat ediyor. Gözlerden “o” heyecan kolayca okunabiliyor elbette.

    Uçak kalkýyor ve trende hasbelkader karþýlaþmýþ iki vatandaþ edasýyla Eren’le koyu bir muhabbete giriyoruz. Yol uzun. Uyumak, yapýlabilecek en mantýklý þey gibi görünse de, algýlayamadýðýmýz, farkedemediðimiz birþey engel oluyor buna. Yolculuk süresince Eren’in gerek ifadelerinden gerekse mimiklerinden bir sýkýntýsý olduðunu anlýyorum ve bekliyorum “Acaba ne zaman paylaþacak?” diye. Ve o an geliyor. “Ya abi....” diye baþladýðý sözü kesiyor ve tebessümle “Söyle söyle” diye araya giriyorum. Devam ediyor...”Ya abi. Þimdi gidiyoruz biz oraya. Tamam iyi hoþ güzel. Sen çift DS’in olduðunu söylüyorsun. Ya seni orda içeri almazlarsa? Ben ne yapacaðým abi? Geri dönerim valla!” Ýkimizde basýyoruz kahkayayý. Eren’in WAT’a katýlmasýnýn yegane nedeni, bir sohbet esnasýnda “Abi bu sene Amerika’ya bende mi gelsem?” sorusuna verdiðim 3 saatlik yanýt ile ikna oluþudur. Teslimiyetçi bir ruh hali ile bütün WAT hayallerini bana baðladýðý için arkadaþý yavaþ yavaþ anlamaya baþlýyorum. Diyorum ki : “Oðlum ne olacak yahu? Gidersin Port Authority’e Lake George’a bilet alýrsýn. Gideceðin park bu. Ayarlarsýn.Eþek deðilsin ya!” Ýçten içe dua ettiðini de sezmiyor deðilim hani. Gel zaman git zaman diyesim geliyor ama yol o kadar uzun ki zaman gelmiyor ki artýk New York’a varalým. Bu arada yiðidin hakkýný teslim etmek gerekir diyorlar ya. Aynen öyle! THY, bir uçakta sunulabilecek olanaklarýn neredeyse hepsini saðlýyor bizlere. Bu sayede yolculuk biraz daha eðlenceli geçiyor. Ve gerek önümüzdeki ekranlardan gerekse pencerelerden baktýðýmýza NY’a yaklaþtýðýmýzý görüyoruz. Tam iniþe geçiyoruz, uçak birden tekrar yükselmeye baþlýyor. Ne olduðunu anlayamýyoruz doðal olarak. Baþlýyoruz New York City’nin üzerinde daireler çizmeye... 1 tur,2 tur,3 tur oluyor. Yolcular ister istemez panik yapmaya baþlýyor.Yanýmdaki koltuktan da bir ses yükseliyor : “Abi ne oluyor yaaa? Niye inmiyor bu .......... uçaðý”. “En kötü ihtimal Hudson Nehri’ne ineriz “ diyerek cevap veriyorum ve herkes bana bakýyor.Kaptan pilot duruma el koyuyor. “Ya kusura bakmayýn gaza fazla bastýk” demiyor da, “Sayýn yolcularýmýz öngörülen zamandan daha önce ulaþtýðýmýz için kule iniþ izni vermiyor. Ýzin aldýðýmýzda ineceðiz”. Atýlan tam 7 turun ardýndan nihayet iniþimizi gerçekleþtiriyoruz. Uçaktan iner inmez koþmaya baþlýyoruz. Eminim ki insanlar o sýrada bizim deli olduðumuzu düþünüyorlardýr. Ancak neden koþtuðumuzu pasaport kontrolündeki kuyruðu görünce anladýklarýný da umuyorum. Pasaport kontrolündeki iþlemler maksimum 3-4 dakika sürüyor. Sýra bana geliyor ve 3-4 dakika ne demek. 10 dakika oluyor neredeyse ve birþeylerin ters gittiðini anlýyorum. Çift DS formu olmasý sorun çýkartýyor ve polis onu takip etmemi söylüyor. Bu sýrada arkama son kez bakýyorum ve Eren’in endiþeli gözlerini görüyorum. Bir yandan gülerken bir yandan ben de tedirgin oluyorum. “O kadar geyiðini yaptýk ama ya beni içeri almazlarsa bu çocuk ne yapacak?” Çünkü gideceði yer hakkýnda tek bir bilgisi yok. JFK havalimanýndaki polis merkezine götürüyorlar beni. Yaklaþýk yarým saat orada tutuluyorum. Bir yandan da aklým Eren'de! Ne yaptý acaba? diyorum. Bu sefer beni bir telaþ kaplýyor. Neyseki iþlemlerim tamamlanýyor ve dýþarý çýktýðýmda karþýmda bir adam. Adam resmen terlemiþ stresten. Alýyoruz bavullarýmýzý ve yola koyuluyoruz. Nereye? Fort Lauderdale- FL'ya. Maceraperest iki insan olaraktan arabamýzý FL'dadan alýp 32 saatlik yolu aþýp Lake George'a varmayý planlýyoruz. Florida'ya uçmak için artýk geri sayýyoruz. Ancak bir türlü geri sayým bitmiyor. 6 saat kadar JFK içinde boþ boþ dolaþtýktan sonra JetBlue Airways'e ait olan Terminal 5'e geçiyoruz. Tabi bu arada Turkishwat'ý da unutmuyoruz. Elimizdeki ipod vasýtasý ile Turkishwata 2 satýr birþeyler karalýyoruz. Zaman geliyor ve Check-in yapmak için içeri giriyoruz. Görevliye pasaportumu uzatýyorum. Ýnceliyor ve "Bu pasaportun süresi dolmuþ bununla seyahat edemezsin" diyor. Görevli bayan sanýrým hayatýnda ilk defa pasaport görüyordu. Evet evet bundan baþka bir ihtimal olamazdý. Pasaportta yenileme yaptýðýmý söylemek istiyorum ve elimi pasaporta doðru uzatýyorum. Birden iki adým geriye giderek sesini yükseltiyor ve "Yaklaþma bana! Orada dur!" diyor. Caným iyice sýkýlýyor ama nihayetinde görevlinin aklýna bir arka sayfaya bakmak geliyor ve bize geçmemiz için izin veriyor.

    Jetblue Rezaleti!

    Bütün kontrolleri geçtikten sonra artýk uçaðý bekliyoruz. Ekranlara bakýyoruz ne görelim? 1 saat rötar yazýyor. Moralimizi yüksek tutmaya çalýþýyor ve beklemeye devam ediyoruz. Bir süre sonra rötarýn 2 saate çýktýðý duyuruluyor. 2 saat de geçtikten sonra artýk duyuru bile yapýlmaz oluyor. 20.20'de kalkmasý gereken uçaða 23.00 gibi ancak binebiliyoruz. O kadar yorulmuþuz ki artýk nefes almak bile zulüm geliyor insana. Gözlerimi kapýyorum ve derin bir uykuya dalýyorum. Sonrasýnda bir sarsýntý... Etrafýma bakýyorum. Uçak hala pistte bekliyor. Saatime bakýyorum 00.30!! Jetblue'ya en içten dileklerimi içten içten ileterek uykuya devam ediyorum. Gece 03.00 gibi Fort Lauderdale'e iniyoruz. Artýk emin ellerdeyiz. Çok sevdiðim bir arkadaþým bizi karþýlýyor ve evinde misafir ediyor. ABD'de ilk geceyi devasa bir þiþme yatakta geçiriyoruz.

    Ertesi sabah erkenden uyanýyor ve yol için eksikliklerimizi tamamlýyoruz.(GPS-Telefon-Yiyecek içecek vs.gibi) Arabayý da yine arkadaþýmdan alýyoruz ve son kontrollerini yapýyoruz. Zaman su gibi akýp gidiyor. Bir an önce de yola çýkmamýz gerekiyor. Zira ertesi akþam JFK'dan karþýlayýp, Lake George'a taþýyacaðýmýz 3 arkadaþ bulunuyor. Saat 15.45'te Ýbrahim ve ailesi ile helalleþerek yola çýkýyoruz. Artýk bir arabamýz var. 99 Model Ford Windstar ve 7 kiþilik.. Yollarda otel parasý vermeyi düþünmüyoruz anlayacaðýnýz. Yola çýkýyoruz ve 2 mil sonra köþedeki benzin istasyonunda duruyoruz. Ne zaman ne olacaðý belli olmaz derler ya. Aynen öyle! Hayatýmda unutamayacaðým ender hikayelerden biri o dakikalarda baþlýyor. Benzinlikte yaþadýklarýmýzý isterseniz Eren'in aðzýndan dinleyelim :
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------

  2. #2
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    2.129
    Tecrübe Puaný
    21

    Standart

    bekliyoruz reis
    Þirket Seçim Yönergesi
    VÝZE BÝTÝÞ TARÝHÝ VE MAKSÝMUM KALMA SÜRESÝ


    BÝZÝM GÜCÜMÜZ YALNIZ KARDEÞÝMÝZÝ YENMEYE YETÝYOR!!! AZERBAYCAN 1 - 0 TÜRKÝYE

  3. #3
    Hayalperest Watçý
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Mesajlar
    1
    Tecrübe Puaný
    0

    Standart

    gayet heyecanlý gidiyodu

  4. #4
    Araþtýrmacý Watçý
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaþ
    37
    Mesajlar
    53
    Tecrübe Puaný
    17

    Standart

    JFK da 7 tur ne kiyak adamlarsiniz hea Guzel guzel bekliyoruz devamini belki bende bi ara yazarim ilginc hikayemi

  5. #5
    Site Yöneticisi break - ait Kullanýcý Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    5.193
    Tecrübe Puaný
    10

    Standart

    32 saatte kucumsenecek kadar az degilmis Melih ,guzel bir yaz baslangici olmus devamini bekliyorum ...
    # Holiday in America: 2008 , 2009 , 2010 ...

    # Internship in Israel: 2011 ...

    # MSc. and I. Europe Trip: 2012 ...

    # Retired Worker & Traveler: 2013 ...

    # Maldive Island: 2016

    # II. Europe Trip: 2017

  6. #6
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    2.944
    Tecrübe Puaný
    26

    Standart


    BÖLÜM 2:
    Benzinlikte yaþadýklarýmýzý isterseniz Eren'in aðzýndan dinleyelim :

    Hep uçakla uçacak deðiliz ya!

    Benzinlik sessiz, ýssýz gibi geliyor bir anda ikimize de. Arabandan çýkýyoruz. Hava o kadar sýcak ki nefes almak konusunda zorluk çekiyoruz. Havada büyük bir kasvet var, kesin kötü bir þeyler olacak diyoruz .Tabii ki iþ bu kadar ciddi deðil, abarttýðýma bakmayýn ama gerçekten çok sýcak. Neyse yanaþtýðýmýz benzin pompasýný adam poþetle kapatmýþ. Melih parayý ödemek için içeri giriyor ben de sap gibi arabanýn baþýnda bekliyorum. Daha 1. Gün ve çook uzun bir yol önümüzde. Hafif de heyecan. Melih geri geliyor. Sanki içerideki adam pompanýn bozuk olduðunu söylememiþ de tam tersini söylemiþ gibi. Yani “ben o pompayý tamir ettirdim, poþeti çýkartýp kullanabilirsiniz” demiþ gibi biz de açýyoruz poþetin aðzýný. Ama gerçeði þu, “o pompa bozuk, kullanmayýn”.

    O sýrada Melih pompayý gayet itina göstererek yerleþtiriyor. Ve iþte insanýn hayatýnda ender karþýlaþtýðý olaylardan biri. Kenarda bekliyorum. Önümüzdeki çok uzun yolu düþünüyorum. Bu arada da Melih pompaa ile uðraþýyor. Ýzliyorum. Pompanýn tetiðine basar basmaz.... Aman allahým o da ne? Açar açmaz yaklaþýk üç metre yukarýya benzin fýþkýrmaya baþladý. Pompa hortumu yarýkmýþ ve o aradan yukarýya deli gibi benzin fýþkýrýyor. Ben o gazla hemen içeri girdim ve esnaf, iþçi kesimi ile ilk Ýngilizce konuþma giriþimimle durumu anlatmaya çalýþtým. Adam tabii ki anlamadý. Amacým benzini kesmesini istemekti. Anlamayýnca sadece camdan bakýn dedim. Manzara þu; Melih’in kafasý gözüküyor ve üstünde de fýskiye niyetine benzin.
    Bundan sonrasý tahmin edileceði gibi, benzini kesti eleman. Melih güzel bir benzin banyosu yaptý, tertemiz oldu ve yol boyunca bunu bize hatýrlatacak kadar da koku yaptý. ))

    Düþünsenize orada bir ateþ, bir sigara izmariti yada sýcaktan bir etkileþim olduðunu.. Hepimiz havaya uçardýk. Neyse ki ucuz yýrttýk.
    __________________________________________________ ______________________________

    Bu noktadan sonra kalemi ben alýp iki satýr birþeyler eklemek istiyorum. Benzin alalým derken aslýnda tetiði kendimize çekmiþiz haberimiz yokmuþ. Yaþadýðým bu olay Beþiktaþ tribünlerinin meþhur bestesini fýsýldýyordu kulaðýma." Ölümle yaþamý ayýran çizgi"... Adamýn içeriden dýþarý fýrlayýþý da benzinin havaya fýþkýrmasý kadar görülmeye deðerdi. O kadar sinirliydi ki, "kesin birbirimize gireceðiz" diye düþündüm. Bir yandan da düþünüyorum " Oðlum melih..Çivi çiviyi söker.. Diklenirsen üste çýkarsýn". Adam yaklaþtýðý gibi giriyorum olaya "What the f.........." . Haklýyým da ama.. Eðer bana diðer pompaya geç dediyse, neden 9 numaralý pompayý açýyor? Bu soruyu sorduktan sonra heybetle üzerime gelen adam bir anda kediye dönüyor ve soruyor: "Where are you from?" Türküz diyoruz ve adam noktayý yakalýyor ve patlatýyor bombayý. " Esselamun aleykum ve rahmetullahi berekatühü ! Im from pakistan!" diyerek "Din kardeþliði" olgusu üzerinde ortak noktada buluþuyoruz Eren bana çok kokuyordu demiþ. Haklý arkadaþým. Benzinliðin arkasýnda bir yer var orada nerdeyse 4 kere yýkandým. Manen temizlendim ama bir türlü kokuyu gideremedim.-ki bu bizim arabada 1 saat süresince tedbir amaçlý sigara yakmamamýza da sebep oldu-.

    Durmak yok, Yola Devam (!)

    Büyük bir þokla baþlayan yolculuðumuz daha sonra yavaþ yavaþ eðlenceli bir hal almaya baþlýyordu. Co-Pilot Eren saðolsun her türlü teknik taktik bilgi ile lojistik desteði saðlýyordu. Florida o kadar büyük bir eyaletki sadece oradan çýkmak ve baþka bir eyalete geçmek 8 saat kadar sürüyor. Yolun çitf tarafý aðaçlarla kaplý dümdüz bir ova. Git git bitmiyor. Klimayý açýyoruz üþüyoruz. Camý açýyoruz piþiyoruz. Bir çok ikilem arasýnda 01.00 sularýnda South Carolina Rest Area'da sabahlamak üzere molamýzý veriyoruz. Eren önde ben arkada saatlerimiz de 05.00'e kurulmuþ bir þekilde gözlerimizi kapatýyoruz. 4 saatlik kýsa bir uykunun ardýndan yola çýkmak üzereyiz. Ancak Eren'in inadý tutuyor. "Ya abi þununla bir tur atayým. Bir þu köþeden döneyim". Eren'de ehliyet olmadýðý için bu tarz yerlerde atacaðý iki tur onun için dünyalara bedel. "Ýyi" diyorum. "Hadi bakalým çýkar arabayý". Gayet yavaþ ve itinalý bir þekilde vites boþa alýnýyor, kontak çevriliyor ve araba çalýþmýyor. Evet evet bildiðiniz çalýþmýyor!! "Oðlum araba çalýþmýyor laaaaan" haykýrýþýna yanýtým: "Ya abi dalga geçme benimle. Aþaðýdaki tuþa basýyormusun?" diyorum. Ýkimizin de yolda kalma ihtimali canýmýzý sýkýyor. Sorunu çözmeye çalýþýyoruz. Akü diye tahmin ediyoruz ancak bilin bakalým sorun nereden kaynaklanýyor? Benzin aldýðýmýz yerdeki adamýn canýmýza kastettiði yetmiyormuþ gibi bir de malýmýza kastettiðini anlýyoruz. Çok pis ve kalitesiz bir benzin olduðu için motoru resmen boðuyor. Arabayý zar zor vitese geçirip " Hadi bakalým Eren, hiç durmadan gidebildiðimiz kadar gitmemiz gerekiyor." diyorum. Durmamýz halinde motor stop edecek çünkü Önümüzdeki yola bakýyoruz JFK'ya tam 700 mil mesafe ve 13 saatlik zaman dilimi var. Muhabbet ede ede Gidiyoruz...Gidiyoruz..Gidiyoruz.. Yol bitmiyor! Ve benzin göstergesi aþaðýya kadar iniyor. Bir benzinlikçiye dua ede ede giriyoruz. Amerika'da bu tür sorunlar çokca yaþandýðý için birçok yerde "Fuel Injection Cleaner" adý altýnda benzin deposu temizleyen sývýlar bulmak mumkün. Benzinimizi ve FIC'mýzý aldýktan sonra araba sorunsuz çalýþmaya baþlýyor. Ýlk köþeyi döndükten sonra kýrmýzý ýþýkta araba tekrar stop ediyor. Bir yandan kornalar, bir yandan el kol hareketi çeken insanlar, bir yandan Eren'in önerileri (Ýneyim mi abi? Durdurayým mý trafiði abi? Çarpacaklar bize abi?") . Yahu bir sakin ol! Halledeceðiz iþte diyor ve hallediyorum

    Gözümüzü kýrpmadan ve arkamýza bakmadan yolumuza devam ediyoruz ve öngördüðümüz zamanda JFK’da oluyoruz.Daha öncede anlaþtýðýmýz gibi Eskiþehirspor formasýný üstümüze geçiriyoruz ve baþlýyoruz arkadaþlarý beklemeye. Neredeyse 3 uçaklýk yolcu gelip geçiyor fakat beklediðimiz arkadaþlar bir türlü gelmiyor. Bu sýrada Eren’in “git yat uyu” gibi telkinleri kulaðýmý týrmalasa da direnmeye devam ediyorum. Uyursam daha kötü olacaðýmýn farkýndayým. Sonunda arkadaþlarý buluyoruz ve son durak Lake George deyip çýkýyoruz yola. Derken arabanýn motor lambasýnýn yanmasý biraz tedirginlik oluþturmaya baþladý bizlerde. O dakikadan sonra 87 oktanlýk benzin kullanmamaya yemin ettim zaten.Newyork trafiðinin içinde arabanýn stop etmemesi için etrafta cirit atan polislere raðmen her türlü akrobatik hareketi yaparak kalabalýðýn içerisinden sýyrýldým.Highway’e çýkýnca trafik biraz daha durgunlaþtý ve muhabbet edelim bari diyerekten: “Eee arkadaþlar ABD’de ilk saatler nasýl geçiyor” diye bir giriþ yaptým.Ses gelmedi Arkama baktýðýmda herkes çoktan uyumuþtu bile. 20 saat nonstop araba süren bir sürücü için ne kadar güzel bir haber deðil mi? Hafif hafif bende bittiðimi hissediyorum artýk.Fakat durmakta istemiyorum.“Bu kadar geldim 80 mil daha giderim evde uyurum”diye kendimi telkin ediyorum. Bu sýrada Eren sanýrým rüyasýnda beni görüyor ve birden uyanýyor. Nasýlsýn abi? Çek kenara uyuyalým. Baþlarým yoluna.. Canýmýzdan daha mý deðerli? gibi cümleler sarfedince, bir an kendimden tereddüt ediyorum.Acaba kaza tehlikesi felan mý atlattýk diye.Yolculuk devam ediyor ve son 40 mil kalýyor.Bu 40 mil içerisinde en az 5-6 defa duruyor, kahve alýyor, yüzümü yýkýyorum ve nihayet gece 02.30 sularýnda Lake George’a varýyoruz...

    Uyumaya ne hacet!

    Lake George’a varýyoruz ve Eren’le benim konaklayacaðýmýz yere gidiyoruz. Kapýda bizi Chris karþýlýyor. Tabiiki sarhoþ bir þekilde. Bu arada yeni bir problemle karþý karþýya kaldýðýmýzý farkediyorum. Bizimle birlikte gelen üç arkadaþýn geceyi geçirecekleri herhangi bir yer yok. Chris’e soruyorum ama bizim ev sahibinin “out of his mind “ olduðunu ve kesinlikle bizim evde kalmalarýnýn imkaný olmadýðý yanýtýný alýyorum. Tabi bende ev sahibini tanýmadýðým için henüz herhangi bir yorumda bulunamýyorum. Bu arkadaþlara konaklama saðlayacak elamaný gecenin bir yarýsý aramaya baþlýyoruz fakat bulamýyoruz. Tekrar baþladýðýmýz yere, bizim evin önüne geliyoruz. Vicdaným “arkadaþlar herkese iyi geceler ben yatmaya gidiyorum” demeye el vermiyor. Hadi bakalým bu sefer de otel&motel tarzý bir konaklama arayalým diyorum ve tekrar çýkýyoruz yola. Bir otele giriyoruz ve üç kiþi için fiyat alýyoruz : 105 $ ! Arkadaþlara bakýyorum, doðal olarak 5-6 saatlik bir konaklama için o kadar para vermek istemiyorlar ve yine ayný yere dönüyoruz. Baþým dönmeye baþlýyor. Arkadaþlar alýn bu size arabanýn anahtarý, sabaha kadar uyuyun diyorum ve yatmaya gidiyorum. Tabi bu arada saatler 04.00 ü gösteriyor!


  7. #7
    Siteden Uzaklaþtýrýldý
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Yaþ
    40
    Mesajlar
    954
    Tecrübe Puaný
    0

    Standart

    gelsin gelsin bekliyoruz...!

  8. #8
    Uzman Watçý
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Yaþ
    35
    Mesajlar
    343
    Tecrübe Puaný
    19

    Standart

    Melih&Eren Keyifle okudum, devamýný bekliyorum.
    AEK

  9. #9
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    710
    Tecrübe Puaný
    19

    Standart

    Aksilikler de olsa güzel ya. Zaten sýrf tecrübe olsun diye de gitmiyor muyuz Abd ye. Anlatýlacak bir sürü sey oluyor iste ne güzel Devamýný bekliyoruz...

  10. #10
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Dec 2008
    Yaþ
    40
    Mesajlar
    633
    Tecrübe Puaný
    17

    Standart

    valla heyecanlý gidiyor, ama arkasý yarýn yapma þunu beee...

  11. #11
    Efsane Watçý
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    1.346
    Tecrübe Puaný
    20

    Standart

    Bol actionlý bir yolculuk olacagý daha baþýndan belliymiþ.Sonrasýda bunlarý aratmamýþtýr eminim.

  12. #12
    Araþtýrmacý Watçý
    Üyelik tarihi
    Nov 2008
    Mesajlar
    97
    Tecrübe Puaný
    17

    Standart

    çok heyecanlý devamýný bekliyoruz
    emre91

  13. #13
    Wat Profesörü
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    620
    Tecrübe Puaný
    18

    Standart

    Alýntý Fiorex Nickli Üyeden Alýntý Mesajý göster
    Az biraz güncellenmiþtir
    trafiðin boþ olduðu saatlerde çalýþmlar devam ediyor
    ilk ben okudum heralde çok güzel gidiyor devamýný bekliyoruz,
    bu arada varýlacak son noktaya bu þekilde gitmek takdir edilmesi gereken bir fikir,
    yani travel-work-travel, benim aklýma hiç gelmemiþti ama yapýlmasý güzel olur.
    Fýrsat bulduðunda çýlgýnlýk yapmayan, bilge olamaz.

  14. #14
    Uzman Watçý
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Yaþ
    35
    Mesajlar
    343
    Tecrübe Puaný
    19

    Standart

    Alýntý neo-kimyager Nickli Üyeden Alýntý Mesajý göster
    yani work and travel benim aklýma hiç gelmemiþti ama yapýlmasý güzel olur.
    Benimde aklýmdaydý bakalým busene belki öyle yaparýz
    Konu aek tarafýndan (25-11-2010 Saat 02:56 PM ) deðiþtirilmiþtir.
    AEK

  15. #15
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    2.944
    Tecrübe Puaný
    26

    Standart

    Bölüm 2 yukarıda güncellenmiştir.
    BÖLÜM 3 :


    Yeni bir hayata merhaba!

    Çok uzun ve yorucu geçen bir yolculuğun ardından 17 Haziran sabahında gözlerimizi açarak yeni bir hayata merhaba diyoruz. Bu arada Chris, geçen seneden tanıdığım Amerikalı bir arkadaş. Başlıyoruz konuşmaya. Lake george ile ilgili yenilikler, konaklamalar, ev sahibimiz gibi konularda bilgi almaya başlıyorum. Konu bizim ev sahibine gelince, "Bu bizim ev sahibi ne kadar manyak?" diye soruyorum. Koşarak diğer odaya gidiyor ve elinde bir kağıtla geri dönüyor. "İşte bu kadar!" diyerek kağıdı elime tutuşturuyor. Elime aldığım kağıdı okuyunca şoka giriyorum ve bizim ev sahibinin hakikaten "deli" olduğu kanaatine varıyorum. Kağıtta ev ile ilgili kuralları 24 madde halinde ele almış zat-ı muhterem! İlk maddeyi okuyorum. Her hafta çarşamba günü kiralar toplanır diyor. İyi güzel! Bunda birşey yok ama hemen altına paraf atmış "80 dolarlık kira 10 ve 20'lik banknotlarla ödenecek. Kesinlikle 50 ve 100'lük banknotlar kabul edilmeyecektir". Bunu okuyunca zaten kafamda bir insan profili hemen şekilleniyor Para, para değil midir abi? İstediğim gibi öderim. Herneyse diyor ve okumaya devam ediyorum. Koltuklarda uyumak yasak. Araban varsa park için ücret ödersin. Eve arkadaşlarını getirmek yasak.Kesinlikle party yasak. Saat 23.00'ten sonra müzik yasak. Bir an için düşÃ¼nüyorum.. 05.00 kalk, 06.00 içtima olmasın? diye!! Okuduktan sonra "derhal bu evden defolup gitmeliyiz. yoksa güzelim yaz heba olup gidecek" diyorum.. Evde de garip bir durum var açıkçası. Bir türlü kendimi o eve ait göremiyorum. 3 dominik ben eren ve Chris. Toplam 6 kişiyiz. Üst katta oturan bir sürü wat öğrencisi var. Ancak size şunu net bir şekilde söyleyeyimki, bizim evin olduğu bölge Lake George'un en sessiz bölgesiydi. Ev sahibi sistemi oturtmuş. Saat 23.00 denildiği zaman mezarlıktan bile sessiz bir hal alıyordu. Bir yandan yolun yorgunluğunu üzerimden atmaya çalışırken, diğer yandan Eren'i gözlüyorum. Sigara sayısında bir artış var. Daha fazla sigara içiyor. Evin bir köşesine çeklip etrafı izliyor sürekli. Eren'in ilk 10 günkü şok halini unutmam mümkün değil Ev sahibi ile de henüz tanışmadığımız için evden çıkmanın yollarını arıyoruz. 2 gece orada kaldıktan sonra Chris koşarak geliyor ve konuşmaya başlıyor. "I have a good for you guys" derken sözünü kesiyor ve hemen taşınıyoruz diyorum. Yeni evimiz Lake George'un üst sokaklarında 2 oda mutfak salon birleşiminden oluşan tertemiz bir yer. Herşey yeni. Özellikle double yatağımı hiç unutmayacağım. O kadar yorgunluğun ardından düşlediğim tek şey o yatağın içinde gömülmek olmuştur hep. Amerika'da özgürlüğü birkaç gün gecikmeli olsa da buluyoruz.

  16. #16
    Profesyonel Watçý
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Yaþ
    39
    Mesajlar
    425
    Tecrübe Puaný
    18

    Standart

    gercekten cok guselgýdýyo devamýný beklýyorus
    KeNdÝmE YeNi BiR bEn LaSýM

  17. #17
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    2.129
    Tecrübe Puaný
    21

    Standart

    hadi melih bekletme bizi
    Þirket Seçim Yönergesi
    VÝZE BÝTÝÞ TARÝHÝ VE MAKSÝMUM KALMA SÜRESÝ


    BÝZÝM GÜCÜMÜZ YALNIZ KARDEÞÝMÝZÝ YENMEYE YETÝYOR!!! AZERBAYCAN 1 - 0 TÜRKÝYE

  18. #18
    Uzman Watçý
    Üyelik tarihi
    Dec 2009
    Yaþ
    35
    Mesajlar
    307
    Tecrübe Puaný
    16

    Standart

    vay be en heyecanlı yerde gitmiş :d

    süper maceralı geçiyormuş yaz..

  19. #19
    Araþtýrmacý Watçý
    Üyelik tarihi
    Dec 2011
    Mesajlar
    70
    Tecrübe Puaný
    14

    Standart

    florida, lake george, jfk arasýndaki baðlantýyý kuramadým bir türlü.bunlar çok alakasýz yerlerde olmadý mý?

  20. #20
    Üstad
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    2.944
    Tecrübe Puaný
    26

    Standart

    Biz ilk olarak direkt Lake George'a gitmedik Faruk. NY aktarmalý Floridaya gittik ve arabamýzý alýp uzun bir yolculuða... Lake George'a doðru yola çýktýk. Giderken de güzergahýmýzda bulunmasý sebebiyle daha önceden söz verdiðim 3 kiþiyi JFK'dan alýp LG a geçtik.

Konu Bilgileri

Bu Konuya Gözatan Kullanýcýlar

Þu anda 1 kullanýcý bu konuyu görüntülüyor. (0 kayýtlý ve 1 misafir)

Benzer Konular

  1. Sýcaðý Sýcaðýna olmasa da Wat hikayesi Maceralar Þerif Ve biz ve olaylar:)
    Konu Sahibi rahdan Forum Work and Travel Hikayeleri
    Cevap: 15
    Son Mesaj : 12-04-2009, 08:32 PM

Bookmarks

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •