Sevgili @sincili yazını okudum da sanki çıkışın biraz sert olmuş gibi ha ne dersin.
Neyse ben çok fazla tartışmaya dalmak istemiyorum ama bir kaç noktada da naçizane düşÃ¼ncelerimi belirtmek isterim, belki konuyla direk alakalı değil ama olsun. Ha bu arada şunu da belirtmek isterim ki her konuda olduğu gibi siyasette de kendimi tamamen bir tarafa bağlı tutup da sınırlandırmak istemediğimden ne akp liyim ne chp li ya da vs.li. Ama az çok da olsa bellidir rengim. Bunu özellikle belirtiyorum çünkü insanları objektif bir değerlendirme sürecinden mahrum bırakan önyargılı düşÃ¼nce setininin oluşmasına bir nebze de olsa belki engel olur düşÃ¼ncesindeyim, bir nevi tedbir yani.
Vaktiyle belediyenin birisinde yaklaşık 15 ay staj yaptım. Staja başlamamın daha ilk haftasında farkettim ki Başkan kendi hanedanlığını kurmuş belediyede. Karşıma kim çıksa soyisim aynı. Müdüründen çöpçüsüne kadar sülalesini yerleştirmiş. Artık belli bir süre sonra insanlara sadece isimlerini sorar olmuştum, soyismi sormaya gerek yok zaten belli,‘Karakoyun’. Staj yaptığım dönem tam da seçim dönemleriydi, büyük gün gelip çattı ve seçim gerçekleşti. Son aylarda yapılan türlü açılışlar, verilen yemekler, deste deste hazırlanan davetiyelere rağmen başaramadılar ve belediye el değiştirdi. Eee sonrasında ne oldu? Tehmin edersiniz tabiki gitti ‘Karakoyunlar’ geldi ‘Akkoyunlar’. Çoğu insan gözünün yaşına bakılmadan ya sürüldü ya da süresiz izne ayrıldı. İzne ayrıldığı idam fermanı gibi yüzüne vurulunca koca adamın simasındaki ‘ben şimdi n’aparım Allah’ım?’ der ifadesini , iki gözünde biriken ve akıtmamak için zor tuttuğu gözyaşlarını gördükten sonra arşiv odasına kendimi zor atıp hüngür hüngür ağladığımı bilirim. Evet eleştiriyorum ben kendisinden once orayı hakeden birçok insan olmasına rağmen sadece torpille bu adamı belirli bir yere getiren zihniyeti, ama aynı zamanda kınıyorum da adamcağızı o yaşında emekliliğine gün sayarken kapıdışarı eden karşı tarafı. İşte efendiler sözümün özü şu ki bu yapı sadece belediyelerde değil bir çok kamu kurum ve kuruluşlarında da böyle. Anlamam öyle ben pek bu işlerden ama diyorum ki işte bu yüzden varsın özelleştirsinler, neresi olursa olsun yerli yabancı farketmez ama yeter ki hak yeme, boş beleş para kazanma gibi durumlar söz konusu olmasın, adam kayırma olmasın, havadan mevki kazanmasın kimse tırnakları ile kazıya kazıya çıksın herkes, emek versin ve de emeğinin karşılığını alsın insanlar isterim. (p.s: Şahıs ve parti isimlerini özellikle vermiyorum. Vermiyorum çünkü şahıs ya da şahıslar değil de şahısların tutumu, parti ya da partiler değil de sistemleri eleştirilsin isterim)
Deniliyor ki başörtüsü sorunu kaldırılacaktı kaldırılmadı hani nerde, kürt sorunu çözülecekti, çözülemedi hani nerde. İyi de ama şu bir gerçekki tepede de öyle rahat rahat her istediğini yapan tabiri caizse ‘kendi borusunu öttüren’ bir devlet yok. Evet herkes ister bu sorunlar çözülsün daha refah, daha özgür, daha laik bir ülkede yaşanılsın ister. Ama şu da su götürmez bir gerçek ki bu konularda Türkiye’ nin gelişimi ve ilerlemesi adına hükümete sadece destek olan yok aksine köstek olan çok. Bahsi geçen konu daha ilk gündeme geldiği sırada söz konusu parti kendini sanık sandalyesinde buluverdi birden, kapatma davaları, mahkeme süreçleri, iddianameler, vs vs . Sebep neydi peki?
-- efendim ‘laikliğe’ aykırı.
--hmm madem öyle, rica ederim beyfendi peki bana bahsettiğin ‘laiklik’ nedir onu açıklar mısın?






Bookmarks