Bende 10daki randevuma 9.15 gibi girdim 10 da çıktım
tam anlamıyla jez hızıyla aldım vizeyi, sorularım:
daha önce wat yaptınmı?
Nereye gidiceksin?
nerde çalışıcaksın?
ne iş yapıcaksın?
ve olay bundan ibaretti
ben ve yanımdaki 3 arkadaşımda vizeyi aldık sonuç olarak!





Alıntı
İlk defa bir konsolosluk tecrübesi yaşadım. İstinye'nin o güzel manzarasına kurulmuş kale misali bir yer. Prosedürler şöyle işledi; 1.Bahçe güvenliğinin telefon araması ve isim-randevu saati kontrolü 2.İkişerli sıralar halinde kaleye alınış 3.Über yapılı Amerikan-Türk bir Bodyguard'ın pasaport kontrolü ve montların x-ray den geçişi 4.Uzayda hissi uyandıran uzun koridor ve asansör 5.Ahan da ne oluyor dedirten mekan evrak kontrolü-vize işlemleri-belge teslimlerinin gerçekleştiği tek salon, büyük, mübarek oda. Orada bir Türk'e belgelerinin eksik olup olmadığını kontrol ettiriyosun tamamsa zımbayı basıyor ve sıra numarası verıyor görevi bu. Bir adam da orada hisse senedi alar-satar gibi elinde telsiz siz kaç numarasınız siz niye bekliyosunuz. siz onu şunu yaptınız mı? gibi watçılara direktiflerde bulunuyor.Tabi ondan da bir göz check-in'i almanız gerekiyor

Bookmarks