@41. Harami
ilk gönderinin tamamını okudum, Sezgin Kaymaz bey kimdir tanımam pek açıkcası ama yazısı çok başarılı bir şekilde pek ‘edebik’ olmuş. Bu yazıyı bizimle paylaştığına gore sen de onunla aynı görüşleri taşıyorsun sanırım, gerçi daha sonraki yazılarında söylemişsin zaten. Kesinlikle seçiminden ötürü eleştirmiyorum seni yanlış anlaşılmasın lütfen. Benim asıl sormak istediğim şey şu, bizim azazilin ‘cennetden sürgün’ meselesini acaba bir de diğer görüşten inceleme fırsatın oldu mu? Hani mesela Kuran, tefsir vs. gibi. Gerçekten merakımdan soruyorum. Çünkü bu yazıyı yazan Sezgin Kaymaz efendi o kadar başarılı yapmış ki işini, bırak her günü bu tarz şeyleri sorgulayarak geçen insanları, kalbinde iman konusunda birazcık dahi boşluk olan insanları bile belki inandıkları şeyler doğrultusunda sorgulamaya itebilir. İşte bu noktada da daha once söylediğim gibi bizim araştırmacı ruhumuz devreye giriyor. Acaba gerçekten yazıldığı gibi mi?, bu şeytan bu kadar haksızlığa mı uğramış?, ihanete mi uğramış? vs.vs. deyip bir de karşı tarafın düşünce süzgecinden geçiriyor muyuz acaba aynı konuyu. İşte bu yüzden sordum sana da bir de diğer kaynaklardan inceledin mi konuyu diye.
Ben bu yazıyı iki defa okudum hatta belki de üç. İlkinde değil ama ikincisinde mümkün olduğu kadar kendimi herhangi bir tarafa tabii tutmadan değerlendirmeye çalıştım. Aklım almadı açıkcası yüzbinlerce meleğin bir arada toplanıp kendilerinden Hz. Adem’ e secde etmeleri emredildiğinde bizim ‘Şeytancık’ dan başka kimse sevgi bağlılık gerektirir, itaat gerektiriri bilmeyip nedense Allah’ a ona olan aşklarından dolayı karşı çıkma gereği duymamışlar. Bahtsız! şeytan dışında diğerlerinin tümü Allah’ı yeterince kıskanamamış demek ki! İnsanın istemeden de olsa sorası geliyor şu iblise; ya sakın senin derdin şu yenemediğin kibrin, engel olamadığın nefsinin istekleri olmasın hani belki sen ateşten Adem se topraktan yaratıldı diye kendince bir gerekçen de olabilir.
Bir de ben şu şeytanın yolumu, yönümü şaşırdım, medet Allah’ım! gibisinden yakarışlarına hiç bir yerde denk gelmedim. Ben mi kaçırdım acaba.
Neyse daha fazla uzatmadan, seni bilmiyorum sevgili @41.Haremi ama, şunu kesinlikle iddia edebilirim ki bu yazıyı yazan ya hiç eline Kuran almamıştır ya da ,çok çok özür diliyorum herkesden, almış ama başka yerleriyle okumuştur.
p.s: bahsi geçen yazının söylemi bana Mevlana' nın Etme şiirini hatırlattı. Biraz 'plagiarism' mi hissettim ne![]()





Alıntı
Bookmarks