en iyisi, ilk gidiş öyküsünü anlatmalı..
gece jfk'ye indik, sabaha doğru da kalacağımız yere gelebildik özel araçla.. rehoboth beach, delaware'daki bir motel tarzı eve.. sabah gün daha aymadan geldik ama, amerikalılar after-party durumundalar, hepsinin kafası iyi, biri gidiyor kusuyor diğeri bize laf anlatmaya çalışıyor..
biz de zaten hem yol yorgunu hem de ilk defa bi sarhoş amerikanla konuşuyoruz dediklerinin yarısından çoğunu anlamadık.. bekleyelim dedik, uyumayalım çünkü güvenemedik.. neyse 9a kadar bekledik kimse uyanmadı.. tabi bizim şirkete de gitmemiz gerekiyor.. daha önce google maps'ten şirketin yerine bakmıştık buluruz diye düşündük..
önce otobüse bindik, şoför bize daily pass olayını anlatıyor ben adama para teklif ediyorum, al diyorum lanet olası kaç dolarsa al şunu da en yakınına götür bizi, yok para geçmiyor.. neyse anlaşamayınca arkadaşa in dedim otobüstenoturamadık bile..
neyse en azından yönümüzü biliyoruz.. laptop'ım da yanımda, hem kaldığımız yere güvenemedim hem de cep telefonu aktivasyonumuzu yapmamız gerekiyor bi şekilde.. arena's tı sanırım mekanın adı. oraya oturduk ama, abd anılarım anısında en rezili bu. bildiğin aptal gibiydik arkadaşla birliktebir türlü anlaşamadık, abd'de ilk öğrendiğimiz şey buydu: "internet"e internet demeyin. wi-fi falan deyin
her neyse coastal highway'de denizi arkamıza alıp 1 saat kadar yürüyüp anca gelebildik super fresh'e.. bu arada yolda haşatımız çıktı tabi, yol+uykusuzluk ve otobüs şoförüyle anlaşamamanın verdiği hayal kırıklığı.. bi ara ciddi ciddi türkiye'ye dönmeyi düşündük..
sonra şirkettei menajerimizle konuşup ne zaman başlıcaz falan konuştuk hallettik.. bu arada kaldığımız yere güvenemedik, ne o öyle içkiciler falantürkiye'deki sponsor şirketi falan aradık napıcaz edicez ve aşırı moralimiz bozuk
sonra oraya 3 yıldır giden bir türk arkadaş sağolsun kaldığımız yerin güvenli olduğunu söyledi ve tüm yazı orada geçirdik..
ve iyi ki de gitmişim, iyi ki de o evde kalmışım.. ardımda mükemmel anılar bıraktım.. imkanım olsa tekrar gitmek isterdim..
yeni gidecek arkadaşlar, herkes bu tarz sorunlar yaşayacaktır.. zaten oraya kendi ayaklarınız üstünde durmaya gidiyorsunuz, bu tarz sorunlara alışacaksınız.. ben iki kere hastaneye gittim, bi kere bisikletim çalındı polis çağırdım, irene kasırgası yüzünden sığınakta kaldık falan.. bunlar da zaten o muhteşem yazın tuzu biberi..
bunları da ilerde vakit buldukça anlatırım..
iyi günler..





Alıntı
Bookmarks